Tabiri caizse 4 taşın ortasına gelen taş gibi oldu Raul
Meireles. Çok geç kalındı bu transfer için. Fenerbahçe, Emre gittikten sonra
orta alana üç ay içinde mutlaka bir transfer yapmalıydı. Emre gitmeseydi bu
rakam bir idi ancak Emre gidince iki oldu. Tabii ki 29 yıldır Fenerbahçe’nin
hiçbir zaman eksiksiz sezonu bitirmediğini bildiğim için Raul Meireles
transferine duacıyı vaziyetteyim.
Geçen sene Premier Lig’in en çok koşan futbolcusu. Maç
başına 14 km gibi rakamlara ulaştı. Maç başı top kapma oranıyla Premier
Lig’deki orta sahalar içinde ilk on içerisinde. Liverpool ve Chelsea’de
istikrar abidesi olmuş, milli takımda da oyun kalitesini hiç düşürmemiş bir
futbolcu. Kuyt ilk geldiğinde, Emre gittiğinde, Cristian gibi oyunculara sert
çıkarken en çok savunduğumuz şeyi tekrar söylemek gerek sanırım. İSTİKRAR!
Meireles sahadaysa o maçta kötü oynayabilir, kötü pas
verebilir, az top kapabilir ama orta sahada mücadelesini hiçbir zaman bırakmaz.
Kuyt’ın ruh eşi gibidir Meireles.
Tahminen transfer kapandı Fenerbahçe’de Meireles’in
gelişiyle birlikte. Şu saatten sonra Fenerbahçe bu kadro ile yola devam edecek.
UEFA gruplarında şansı hala çok az. Takım çalkalanıyor, Transferlerin uyum
sağlaması, taktiğin sabit olması gerekirken Krasic’in sakatlığı, Alex ve
Cristian’ın sorunları, Yobo-Egemen ikilisinin alışması, Meireles’in takımı
tanıması derken gruplarda gerçekten çok zorlu bir süre. Yaşayacak Fenerbahçe.
Meireles transferinden sonra akıllardaki sorulardan birisi
şu olacak. Takım 4-4-2 mi oynayacak yoksa 4-3-3’e devam mı?
İnşallah bu 4-3-3 sevdası bizi kötü sona sürüklemez.