Taylan Türkmen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Taylan Türkmen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2010

FB BELEDİYENİN ÇALIŞMALARINI AKSATTI

 

Oyunun geneline ve FB’nin koyduğu performansa bakarsak İBB’nin formunda olmadığı bir dönemde FB galibiyet ile tanıştı. Caner’ in inanılmaz hataları ile İBB’nin galibiyet  kâbusu nerede ise devam edecekti. Caner’ in kulvarından gelen atakları iyi değerlendiremeyen İbrahim Akın ve Tum  faktörü FB’nin şansı idi. Cristian’ın inanılmaz presi ile kazanılan gol sonrası Fenerbahçe maça asıldı. Fakat 2. yarı İBB daha diri oyuna başladı. Caner’in hatalarına oyunu forsa eden  Alex ve Stoch’un çıkarılması ile orta alanı kalabalık tutan Aykut Kocaman riski de aldı. Dia’nın sol kanattan bindirmelerinin dışında oyunu orta alana yıkan Fenerbahçe İBB’nin risk alan futbolu karşısında neredeyse İBB’yi oyuna ortak ediyordu.

 Maç içinde en çok yaşanılan sıkıntı, sol kanatta Caner’in Stoch’un ısrarlı pas istemesine karşılık oyunu diğer kanata taşıması oldu. Caner çoğu zaman defanstan topu çıkarmak yerine tercihini defansta top çevirmeye ve Stoch’a ısrarla pas vermemekten yana kullandı! Niang ise bir futbolcunun yaşayacağı en şanssız gününde idi. Kaçırılan penaltı, son vuruşlardaki eksiklikler ile kafa olarak sahada olmadığını gösterdi. Bir futbolcunun böyle sıkıntıları olabilir. Fakat Aykut Kocaman’ın  maçta 88 dakika bu duruma dayanması inanılmaz bir durum. “Nöbetçi golcü” özelliğini de yitiren Semih’i son 3 dakika oyuna almak ne kadar doğru. Aykut hoca maçı ve oyunu diri tutmak için oyuncu değişikliğini daha erken yapması gerekirdi. Niang’ın driplingler sonrası durarak soluklanması dikkat çekiyordu. Henüz sakatlıktan çıkamamış gözüken Niang’ın 88 dakika sahada durmasının yanlış bir tercih olduğunu düşünüyorum.2. yarıya Semih ve Dia ile başlamak maçı ritim ve skor olarak da ileri götürebilirdi.

 Şampiyonluk ilk dörtteki takımları yenerse gelecektir

 Sonuçta FB, İBB’ ye karşı kazanırken liderlik yarışında da önemli bir virajı  aldı. Aykut hocanın en büyük şanssızlığı ise; lige başlarken eksik kadro ile hazırlık yapması, lig ile başlayan sakatlıkların devamı ve ideal kadronun sahada henüz düzenli olarak oynayamaması. En büyük avantajı ise fikstürün FB lehine olması. Fenerbahçe’nin sezona iyi başlayan tüm takımlarla ilk haftalar oynanan maçların arkasından daha rahat maçları var. Şampiyonluğu kovalayan diğer takımlar ise FB’nin rahat maçlarında birbirleri ile maç ediyorlar. Bu durum Fenerbahçe için büyük bir avantaj.

 Fenerbahçe, 2.yarıya sol beke ve defansa takviyeler yapmak zorunda. Stoch’dan istenilen verim elde edilmek isteniyorsa sol beke hareketli top taşıyan ve defansa rahat dönen hızlı bir “Roberto Carlos” gerekli. Caner’in en azından şimdilik Stoch’u taşıması zor gözüküyor. Santos ise her maçta ayrı bir ruh hali oynamaya devam ediyor.

 Fenerbahçe rahat gol atıyor.Rahatta gol yiyor ve önceki yıllara göre yenilgiden galibiyete geçmede zorlanıyor. Tüm mağlubiyetler galibiyetin kaybedilmesi ile gerçekleşiyor. Önemli olan maça eşit başlarken galibiyeti yakalayınca bırakmamak veya mağlubiyet golünü yedikten sonra galibiyeti kovalamak. Fenerbahçe gibi büyük bir takıma bu yakışır.

 Aykut hoca artık takıma maç kazanmayı aşılamak zorunda. Atılan gol sonrası skoru korumak mı gerek, maçı koparmaya gitmek mi gerek, kaza gole kadar oyunu rölantiye mi almak gerek Fenerbahçe takım olarak bunu netleştirmeli.

 Kuşkusuz Fenerbahçe şampiyonluğun en güçlü adayı. Aykut hoca devre arası hazırlıkları ile oyunu koparan mücadele eden bir Fenerbahçe’yi sahaya sürer ise başarılı skorlar almaya devam eder. Moral bulan ve takım oyununu oturtan dövüşen Trabzon, Beşiktaş Bursa ve Kayseri gibi takımlar karşısında alınacak  galibiyetler Fenerbahçe’yi şampiyonluğa taşır. Yoksa lig ortalamasında olan takımları 3 veya daha fazla gollü yenmek galibiyeti getirmez. Bugün Fenerbahçe'nin fikstürde ilk sırada yer alamamasının en büyük nedeni bu takımlara karşı kaybedilen puanlardır.

 Geçtiğimiz yıl  Bursa karşısındaki galibiyetten mağlubiyete düşüşün sonucu Fenerbahçe şampiyonluğu kaybetti. Aynı olayı yaşamamak için Fenerbahçe Trabzon’u yenmek zorunda. Trabzon ile İstanbul da yapılacak olan maçı Fenerbahçe kaybederse önemli bir yara alır. Ama kazanırsa moral üstünlüğü kazanır ve fikstür avantajından dolayı bir adım öne geçer. Bursa, Beşiktaş ve Kayseri  maçlarını öyle ya da böyle canla başla oynayarak alabilirse, bilinsin ki Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etmek için sadece son maçı beklemek zorunda kalır.

 İmkânsızı başarmak, başarılı ekibin işidir. Aykut hoca ve ekibi başarıya aç bir takım gibi ama coşkulu bir tarihe sahip Fenerbahçelilik bilinci ile şampiyonluğa koşmalı. Taraftarı takıma  her daim tribünde desteğini sundu ve sunmaya da devam edecektir. Yağmurda çamurda kar da ve güneşte. Yeter ki başarıya susamış bir oyun ile maç kazanılsın.

 Taylan Türkmen

21 Ekim 2010

Fenerbahçe’nin Yükselen Grafiği

 

Fenerbahçe derbi öncesi Konya da moral buldu. Aykut Kocaman sahaya sürdüğü 11 ile güzel şeyler yapılabileceğini gösterdi. Oyuncuların sahada iki farklı kulvarda görev yapmaları yeteneklerinin gelişmesinin göstergesi. Oyuncu değişiklikleri ile alan değiştiren oyuncular rakiplerin oyun şablonunu bozarken, Fenerbahçeli oyuncularında çalışırsan başarırsın ilkesini edindiklerini gösterdi.

Fenerbahçe'nin Konya maçındaki oyun anlayışı önümüzdeki günlerde izlenecek rotanın ilk dışa vurumu. Henüz bu rota oturmuş durumda değil. Fenerbahçeli futbolcuların performansı Konya’nın sert oyununa rağmen güzeldi. Oyuncuların yüzünde yorgunluk belirtisi yoktu. Ruhsal durgunluk mantalitesi oyuncuların üzerinden gitmiş.

Yaşanan  bu gelişim tesadüfî değil. Çalışmanın ve sistemi savunmanın dışında verilen kararların arkasında durma cesaretinin de sonucu. Aykut Kocaman kurduğu oyun anlayışı ve takım için antreman sıkılığı ile Fenerbahçe’nin oyun ve takım çehresini değiştirmeye başladı. Fenerbahçe’ye gönül vermiş oyuncuların dışında hemen hemen her oyuncu Fenerbahçe’yi ekonomik rahatlığın olduğu “çiftlik” olarak görüyorlardı. Artık bu dönem kapanıyor. Takımda her alanda görev yapacak kapasitede olmayan, kim olursa olsun bu takımda yedek kalabiliyor. Yeni Fenerbahçe’de değişmez veya vazgeçilmezlerin oyuncular değil  oyun  anlayışı ve sistem olduğu gerçeği oturmaya başladı.

Saha içi dayanışma  henüz tam olarak oturmadı. İdeal 11 de sahada oynamadı. Bu arada Fenerbahçe’de Brezilyalılar dönemi de yavaş yavaş kapanıyor. Kuşkusuz futboldaki kıvrak bilek hareketliliği ile  ünlü Brezilyalı oyuncular kötü değiller. Zico döneminde kazanılan zaferlerde başarılar inkâr edilemez. Fakat iki veya daha fazla Brezilyalı oyuncunun aynı  takımda olması takımda grafiksel gerilemeleri de beraberinde getiriyor. 

Bu genel bir durum değil ama Fenerbahçe’de maalesef disiplinsizlik sonucu  bu noktaya gelindi. İki senedir şampiyonluklar ligin ortasındaki disiplinsizlik sonucu kaçtı. Son haftalara sığdırılan galibiyetler ise şampiyonluğu getirmedi. Şampiyonluk ancak; disiplinli azimli bir futbol ve inanç ile olabilir. Fenerbahçe bu disiplini ve azmi yakalamış durumda. Önümüzdeki günler bu başarıları taçlandıracağa benziyor.

Taylan Türkmen
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...