20 Ekim 2010

Frank Rijkaard – Türkiye’de Total Futbol Draması

 

Türkiye’de Total Futbol oynatmak gerçekten bir ütopya. Rinus Michels’in uygulattığı bu sistemi günümüzde birçok takım deniyor ve uygulayarak başarılı oluyor. Ancak bu işi en iyi yapan takım şüphesiz ki Barcelona. Barcelona ve İspanya son yıllara damgasını bu sistem ile vurdu. Kaderin cilvesi Rinus Michels’in Hollanda Milli Takımına yaşatamadığı Dünya Kupası mutluluğunu dolaylı yoldan İspanya’ya yaşatmış oldu. 

Bruce Lee’yi görünce Kung-Fu yapma isteği kabaran özenti milletimiz elbette ki son yıllara damgasını vuran Barcelona ve İspanya Milli Takım’ını taklit etmeye çalışması kaçınılmazdı ve Galatasaray ilk adımı Frank Rijkaard ile atmış oldu.

Frank Rijkaard hayatı boyunca Total Futbol’un çıkardığı en iyi takımlarda oynadı, mükemmele erişti, Teknik Direktör olarak Barcelona’da bu işi bizzat uygulamasını yaptı. Eğer bu iş için bir stajyer seçmek gerekseydi en iyi stajyerlerden ve öğrencilerden birisi Frank Rijkaard’dır. Daha iyisini bu konuda teoride bulabilirsiniz ama pratikte bulmanız biraz zor.

Bu işi Galatasaray’ın yapmış olması aslında mutluluk vericiydi benim açımdan. Çünkü ne Fenerbahçe’de ne de başka bir takımda ömrünün uzun olmayacağı ortadaydı. Çünkü Jupp Derwall ve Brian Birch gibi örnekleri yaşatan şu an bir tek Galatasaray var. Ne Fenerbahçe böyle bir sabrı bir adama gösterdi, ne de başka bir takım. Bu işi yapacak adama kocaman bir sabır ve uzunca bir zaman lazım. Bol bol danışmanları olmalı ve elinde iyi bir altyapı mutlaka olmak zorunda. Teknik detaylara girmek gerekirse bu sistemi oynatabilmeniz için kondisyon, psikolojik etmenler ve diğer yapmanız gereken asli görevler dışında kurduğunuz takımdaki oyuncularınıza bol bol pozisyon bilgisi aşılamanız gerekli. Çünkü bu oyuncular bu taktikte 2-3 hatta 4 değişik pozisyonda oynamak zorunda kalabiliyorlar. Bu eğitim küçük yaşlarda Altyapılarda başlar. Futbolcuların temel eğitimlerini almış olması şart iken sen oynayabildiği tek pozisyonu bile hakkıyla veremeyen futbolcularla bu sistemi oturtamazsın. Yabancı sınırının gölgesinde bunu başka yollardan yapma şansında hiç yok!

 

Kısaca belirtmek gerekirse, Türkiye’de altyapının sıfır olduğu şu durumda Total Futbol oynamak hayalcilikten öteye gitmez. Elbette kendi çabasıyla gelişen futbolcular var ancak sapanla savaşa girmek gibi bir şey bu!
 
Bu yüzden değil Rijkaard, bu işin babası Rinus Michels dahi gelse bu sistemi oturtması yıllar alır. Ülkenin spor adamlarından bu tarz bir atılım beklemek çok büyük bir hayal. Önlerinde, yakın zamanda hatta Fransa’nın, Almanya’nın, İspanya’nın altyapılarını ayaklandırması gibi örnekler mevcutken hala ve hala hayaller peşinde konuşuyorlar. Aziz Yıldırım’ın UEFA kupasını kazanan kadroya tesadüf demesinin en büyük sebebi de o jenerasyonu yetiştirenlerin bir tesadüf sonucu bir araya gelmesinden kaynaklanıyor. Bunu bile yanlış yerlere çektiler o dönemde. Aziz Yıldırım’ı savunmuyoruz tabi ki, onun özrü kabahatinden büyük. Altyapı için Hollandalı bir isimle anlaşıp, PAF takımı şampiyon yapamıyor diye göndermek bile bu ülkenin durumunu açıkça ortaya koyuyor.

Böyle bir ortamda Galatasaray camiası Frank Rijkaard’dan bir mucize bekledi. Aslında tüm Türkiye bir mucize bekledi. Şu dakikadan sonra Frank Rijkaard bu ülkeyi baştan aşağıya değiştiremeyeceğine göre, bu işe kendini adayamayacağına göre, yabancı sınırının kaldırılıp istediği topçuları da alamayacağına göre (bunu borç batağında yüzen Galatasaray’da yapması iyice zorlaşıyor), Total Futbol futbolcu ve teknik direktör olarak hayatı olmuş bir adam olarak başka sulara geçemeyeceğine göre, Galatasaray ile yollarını ayırması her iki taraf içinde hayırlı olacaktır.

Bunu aslında bir futbol sever olarak istemek bile acı verici. Keşke Frank Rijkaard’a yetki verilse, futbolcuya dayalı düzeni değiştirse, futbolcu eğitimini artırsa, danıştığı isimlerin verdiği raporlar doğrultusunda istediği futbolcular alınsa ve güzel bir jenerasyonu Galatasaray’a ve Türk Futboluna kazandırsa ama bu şu an için mümkün gözükmüyor.

 

Galatasaray için yeni bir dönem başlayacak. Bu dönem neler getirir bilinmez ancak Frank Rijkaard ile Total Futbol’un bu ülke için fazla olduğunu görmüş olduk. Dünya’nın değişime geçtiği şu dönemlerde ülke olarak hiçbir hamle yapmamamız ise bizim ayıbımızdır. Frank Rijkaard’ın ayıbı değildir. Çünkü Tarih Frank Rijkaard’ı hep Total Futbol’un askeri olarak anacak. Türkiye’yi ise futbol katili olarak anacaktır. 

Sepp Piontek, Guus Hiddink, Joachim Löw gibi adamların öğütüldüğü bir ülkeyiz. Tarih sabredip başaranları yazıyor. 

Abdullah Aksoğan

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...