Fenerbahçe kritik bir maça daha çıktı. Bu maçı da kazanamadı ve doğal olarak soru işaretleri hala zihinlerde yerini koruyor.
Etrafa bakıyorum tepkiler artık belli bir rutine girdi. Aykut Kocaman’a ağırlaşmaya başladı bu tepkiler. Ancak tepkilerin çok yersiz olduğunu belirtmek gerekiyor. Özellikle Hikmet Karaman’ın Manisa’da yarattığı etki ve Hagi’nin Galatasaray’da yarattığı etkiyi gördükçe insanların sabır sınırları iyice aşağı seviyelere düştü. Ancak bu gibi kısa hamleler ile başarılı olunamayacağını yıllar önce gördük yaşadık. İstikrarın ne kadar önemli olduğunu gördükten sonra bu bozuk düzene tekrar dönmek hangi aklın ürünü olabilir anlamakta zorlanıyorum.
Fenerbahçe bir süreci atlatmaya çalışıyor. Aykut Kocaman kendi tarzını yansıtmak için çalışıyor. Bu dönemde ciddi hiçbir maç kazanamaması kayıp olabilir tabii ki ancak bu yüzden ilerlediği yoldan dışarı sürüklemekle ne ona yardımcı oluruz, ne de bu kulübe!
Fenerbahçe camiası artık yorum yaparken istikrarı yakalamalıdır,
Bakıyoruz derbileri kazanamadığı halde şampiyon olan Daum eleştiriliyor ancak derbilerin hepsini kazanıp şampiyon olamayınca gönderiliyor. Keza aynısı Zico içinde yapılıyor. Bir kere ortada bir kirlilik mevcut.
Bazı insanlar hedefin ne olduğunu biliyor ama o hedefe nasıl gidileceğini bilmiyorlar.
Fenerbahçe şampiyon olacaksa 34 maçın sonucunda şampiyon olacaktır. Önümüzde 7 hafta gibi çok uzun bir süreç var. Rakiplerimiz birbiriyle maç yaparken biz konsantre olmamız gerekirken kim gitmeli, kim gelmeli tartışmaları yapıyorsak boşuna gelecek planlarıyla zamanımızı öldürmeyelim. Bu zihniyet ile hiçbir zaman başarı gelmeyecektir.
Bu kulüp en iyilerini de gördü, en mütevazılarını da, en stajyerlerini de!
Başarının iyilerle değil çalışarak geleceğini öğrenemediysek zaten günü kurtarmaktan başka bir hamle yapamayız.
Abdullah Aksoğan
0 yorum:
Yorum Gönder