Türkiye Futbolunda yıllardır bitmeyen tartışmalardan birisidir fikstür sorunu. Bu senede Türkiye kupası finalinin nerede oynanacağından tutun, iddiası olan takımların aynı saatte oynamamasına kadar türlü türlü polemikler yaşandı.
Teknolojik olarak imkanlarınızın olduğu günümüz dünyasında, önümüzde ki her yılın planlamasını yapan bir kuruluşun organize ettiği bir ortamda Türkiye Futbol Federasyonu neden yıllık fikstür planlaması yapmaz?
Avrupa kupalarına gidecek takımlar belli!
UEFA’nın maç fikstürleri belli!
FİFA’nın maç fikstürleri belli!
Hiçbir şeyi planlamayan Federasyonun, milli takım ile ilgili her şeyi planlı, yani milli takımın hazırlık maçları ve kamplarının programı da belli!
Milli bayramlar, Dini bayramlar ve geleneksel olarak kutlanan tüm olayların tarihleri belli!
Peki, Federasyon neye dayanarak yıllık planlama yapmıyor?
Her şeye rağmen sorunlar çıkabilir. Mükemmel bir fikstür yapılamaz ancak senede 3-4 değişikliğe, özellikle herkesin kabul edebileceği geçerlilikte bir değişikliğe kimsenin hayır demeyeceği ortada.
Yapılacak güzel bir yazılım ile fikstürün, şaibe götürmeden yapılabilmesi oldukça mümkün görünüyorken, neden Türkiye Futbolunu yöneten bu insanlar Teknolojiye ayak uydurmak yerine çağdışı kalmış yöntemleri kullanarak futbolu kaosa sürüklüyor?
Türkiye kupası finalinin sene başında hangi şehirde oynanacağı bilinse bu sığ tartışmalar yerini karnaval havasını alırdı. Herkesin dilinden düşmeyen o marka değeri de yükselirdi.
Veya her takımın maç fikstürü 1. Haftadan belli olmuş olsaydı, Fenerbahçe ile Bursaspor ayrı ayrı saatlerde neden oynuyorlar gibisinden sığ tartışmalar içine girmek yerine, iki takımın kazanmak için nasıl oynaması gerektiğini, iki takımın eğlenceli yönlerini tartışmak da o çok konuştukları marka değerini yükseltirdi.
Teknolojinin yetersiz olduğu bir ülkede olsak, bu dediklerimi yapamayabileceğimizi düşünebilirdim. Zaten o zaman futbolu sadece amatör olarak oynamak zorunda kalırdık belkide! Ancak öyle bir ülkede yaşamıyoruz!
Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde çalışan tüm yöneticiler acaba Türkiye’nin potansiyelinin farkında değiller mi?
Yoksa kişisel çıkarlarını ülke sporundan, ülke menfaatinden daha mı ileride görüyorlar?
Abdullah Aksoğan
0 yorum:
Yorum Gönder