Öyle büyük umutlarla televizyon başına geçtim ki bu maçta
büyük patlama bekledim takımdan. Hırslı, iştahlı, aynı hatalarını tekrarlamayan
bir takım hayalini kuruyoruz ancak olmuyor, olmuyor, olmuyor. Takım dikine
gidemiyor. Kanatlarda da vizyonsuz oyuncular eşliğinde ezikleri oynuyoruz.
Göbekte fark yaratamayan oyuncular yüzünden kanatlardaki yetersiz adamlar iyice
göze batıyorlar. Kuyt’un oyundan çıkmak istemesi zaten oyunun özetidir bana
göre. Ne zaman çıldırır dediğimiz Kuyt, bu maçta çıldırdı.
İlk olarak Alex’e gelelim. Bu konuyu konuşmaktan bıktım
ancak Alex, Ricardinho, Lincoln kıvamında futbol oynamaya başladı. Yaşına
veriyorum ve bunun tek sebebinin yaşı olduğunu biliyorum ancak kaçırdığı
pozisyonları daha önce hep golle sonuçlandırdı, kaçırdığı pasları daha önce hep
atıyordu. Şimdi herkes Alex konsantrasyonunu kaybetti diyecek hayır arkadaş
itirazım var bu konuya artık. Bir gün önce senin heykelini dikiyor bu taraftar
ve sen bir gün sonra maça çıktığında yetersiz kalıyorsan saha içinde senin işin
bitmiş demektir. Eski Alex göbekten topu aldığında dikine öyle bir dalardı ki
rakip kanatları bırakıp Alex ile nasıl baş ederim telaşına girerdi. Alex’i
serbest bırakıp resmen kanatlarda eziyorlar bizi. Oyun kuramıyoruz ve ara
toplarla pozisyon arıyoruz. Böyle bir işkenceyi bize yaşatmak zorunda değil.
Bir kere Kuyt gibi bir adamdan tek forvet yapılmaz. Yanına
da bu kadar son vuruşlarda yetersiz Alex’i koyarsan ne gol atarsın ne pozisyona
girersin. Alex resmen maç boyunca Kuyt’tan kaçtı. Sebep? Kuyt en sonunda
oyundan çıktı. Bu kadar koşuyor mücadele ediyor ve pas alamıyor ve kimse de
adama ayak uydurmaya çalışmıyor. Kuyt’a ayak uydurabilecek bir tane adam yoktu
sahada. Bu şekilde mi alacaksınız UEFA kupasını? Takım içindeki bireyselliğin
önüne geçilmedikçe sorunlar hep bu şekilde büyüyecektir.
Takım iyi değildi ancak bazı olumlu gelişmeleri yazmakta
fayda var. Meireles’i daha çok geride kullandı Aykut Kocaman. Meireles'de
Aurelio’dan beri özlediğimiz ve istediğimiz hem orta sahaya hâkim olmaya
çalışırken hem de defanstaki oyuncuların hücum anında arkalarını kollama
hamlelerini gördük. Bunu ne Emre yapıyordu ne de diğerleri. Meireles ilk maçta
bunu yapabileceğini gösterdi. Defanstaki oyuncular atağa çıktıklarında
özellikle Hasan Ali ve Gökhan Gönül, sürekli arkalarını kapattı ve yardım
etmeye çalıştı. Ataklara da katıldı ancak fazla değildi bu. Mehmet Topal daha
çok ataklarda bulundu ama maalesef önündeki ve arkasındaki adamlardan destek
alamadı.
Fenerbahçe’nin mutlak surette bireysellikten kurtulması
gerekiyor. Orta sahanın ortasında paslaşma yok. Organizasyon yok. Top Alex’in
ayağına geldiğinde duruyor. Stoch’un ayağına geldiğinde rakibin içinden geçmeye
çalışıyor. Topuz topu 10 metre ötede durduruyor. Bireysel çırpınmalar bazen çok
komik görüntüler çıkartıyor. Ne zaman organize olunacak çok merak ediyorum.
Açıkçası bu futbol ile deplasmanlarda hep puan kaybederiz. UEFA kupası da daha
gruplarda hüsranla sonuçlanır. Bir şekilde oyuncular arasında amatör ruh
oluşturulmak zorunda. Bunu delip geçen oyuncularla gerekirse yollar ayrılsın.
Haftasonu Marsilya maçı için pek bir umudum yok. Bakalım
neler olacak merakla bekliyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder