19 Nisan 2011

Adalet Dağıtmak Zor İştir Yeğen!



İki gündür Lugano’nun, Gaziantepli oyuncuya yaptığı sakatlayıcı hareketini konuşuyorlar. Konuşmak denmez tabii ki buna, genelde Lugano’ya şiddetli bir tepki var. 

Ancak çözemediğim sorular var kafamda.

Giray, Emenike’yi, Yekta’yı, İsmail Köybaşı’nı ve daha nicelerini sakatlarken ortalıkta görünmeyen bu grup neden iş Lugano olduğunda çıldırmış gibi tepki koyuyorlar?

Özer’in ayağını kıran Konyalı oyuncu hakkında neden tepki koymadılar?

Feldkamp döneminde, Türkiye Kupası ilk maçında Servet’in ayak tabanıyla Semih’in baldırına girmesinden sonra, Semih’in futbol hayatından 2 ay çalmasına neden tepki koymadılar?

Aynı grup neden Emre’nin Baros’a yaptığı faulü konuştu?

Löw zamanında Mustafa Doğan’ın, İstanbulsporlu Güven’in ayağını kırmasından sonra ortalığı yıkan bu grup neden Vural’ın, Metin Diyadin’in ayağını kırmasını normal karşıladı?

Lazaroni zamanında, Bülent Korkmaz’ın, kritik Maccabi maçı öncesinde en formda oyuncumuz Bolic’in sakatlanmasını sağlamasına bir şey demediler?

Zico zamanında Sakaryaspor kalecisi Martinez’in, ceza alanı içinde Semih’e uçan tekme atmasına ve hakemin faul bile vermemesine neden bu kadar yorum yapılmadı?

Lorant zamanında Emre Aşık, Tuncay’ın sırtını tepelerken neden bu grup yorum yapmadı?

Hasan Şaş, Serhat’ın saçını tutma bahanesiyle, yolum yolum yolarken neden bahanelerle ortalığı karıştırmaya çalıştılar?

Peki, aynı Lugano’nun şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığımız sezon, Drogba’yı, Kanoute’yi, İbrahimoviç’i, Vagner Love’ı, Jo’yu, Dünya Kupasındaki oyuncuları neden adam gibi savunurken diğer takımlardaki oyunculara karşı sert davranmasına yorum yapmıyorlar?

Lugano, bu ülkeye geldikten sonra futbol karakterinde değişimler oldu. Her korner kullanmaya gittiğinde dikkat edin, her maçta bir kere penaltılık pozisyonu var. Mutlaka bir oyuncu Lugano'yu kündeye getiriyor. Bunu gören Lugano adaletsiz ortamda savaşmayı öğreniyor doğal olarak.

Bazı maçlarda bakıyor ki ayaklar ellerine veriliyor oyuncuların ve hakem hiçbir şekilde faul bile çalmıyor. İşte o noktada karakteri biraz daha esniyor Lugano’nun ve takımı için nasıl faydalı olabilir onu yapmaya çalışıyor ve rakip takımdaki arkadaşları gibi veriyor eline ayağı ve kart görmüyor.

Lugano, Emre Aşık’ı döverken kimse Emre Aşık’ın maç boyu yaptığı kaçamak hareketleri konuşmuyor ama Lugano’ya ana avrat düz gidebiliyorlar. Lugano’ya yapılan herhangi birimize halı saha maçında yapılsa ortalığı kasıp kavururuz ama Lugano böyle hareketlere tepki koyunca laf ederiz. Aynı maçta zevk için Semih’e saldıran Arda’ya kimse bir laf etmez. Kişisel tatmin için Bordeaux’lu oyuncuya kafa atarlar ama bir şey demezler. Kulübünün armasını taşıyan bez parçasına ve yönetimine küfreder bir şey demezler. 

Ama Kulübünün formasını kutsal saydığı için taraftara bile vermeyen Lugano şerefsizdir!

Hakeme yapmadığını bırakmayan bir 96-2000 kuşağını gördük biz. Hagi ve arkadaşları hakemleri omuzlarından ittiler. Gerekirse üstlerine yürüdüler. Hasan Şaş ve Sabri gibi oyuncular hakemlere saydırdılar, hakemlerin önünde çıldırdılar, Hatta hakeme Hasan Şaş gibi oyuncular paramızı alamıyoruz gibi yalvarmalar ile hak talep ettiler. Baros, Ayhan gibi oyuncular her iki lafın birinde koyup koyup durdular ama Lugano bir hakeme gözlük yaptı diye mi bu ülkenin en şerefsiz oyuncusu oldu?

Biz bu ülkede ne şerefsizler gördük, şeref dağıtanlarla da işimiz olmadı. Şeref dağıtanlara değil, şerefini kazananlara saygımız sonsuz oldu.

Her şeye rağmen hala ve hala çıkıp Lugano’yu asabilen zihniyete diyecek fazla lafım yok. Adalet dağıtmak basit bir iştir ancak zor olan da basiti yapabilmektir. Türkiye’de Adalet sistemi vicdanlarda yok ki devlet nezdinde uygulama kusursuz olsun. Önce vicdanlar temiz ve kusursuz olmalı ki Devlet Adalet’i işletebilsin.

Son söz Lugano’ya

Burası Türkiye Lugano, çok üzülme nasıl yukarıdaki olaylar unutuluyorsa senin bu olayında 2 hafta içinde unutulur. Biraz balık hafızalı bir milletiz. Zaten son 60 yılda yaşadıklarımızın en büyük sebebi koyun gibi olmamızdan kaynaklanıyor.  

Fenerbahçe taraftarı formasına saygı duyan, hakkı olan teri veren her oyuncusunu sever.

Abdullah Aksoğan

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...