Fenerbahçe, Spor Toto Süper Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası
olmak üzere iki kulvarda yarışacak bu sezon. Sezon ortasında Afrika Kupası ve
Sezon sonunda Avrupa Şampiyonasının getirdikleriyle beraber bitirecek sezonu.
Analiz içerisinde daha önceden yaşanan olayları yazmayacağım. Zaten bugüne
kadar diyeceklerimiz söyledik. Mutlaka olayların psikolojik getirisi üzerine
bir değerlendirme yapacağız.
Fenerbahçe sezona büyük kayıplarla başladı. Bu kayıplar
üzerine kaybedilen en gerçekçi şey istikrar olacaktır. Teknik ve Taktik açıdan
getirisi herkesçe tartışılacaktır ancak tartışılmayacak tek şey istikrar
olacaktır. Fenerbahçe’nin bu sene bütün rakiplerinden farkı istikrarı olacaktı
ancak bu avantajını kaybetti. Kaybettiği başka avantajları olacak mı bunun
analizini yapacağız.
Play Off sistemi getirildikten sonra Spor Toto Süper Liginde
başarıya ulaşmak için kilit iki kelime Güç ve Süreklilik olacaktır. Gücünü
sürekli bir biçimde zaman yayan takımlar yarışta üst sıralarda olacak.
Eylül’den Mayıs’a çok yoğun bir program takımları bekliyor olacak. Avrupa
Şampiyonası ve Afrika Kupası ile birlikte sıkışacak programda Kulüp doktorları
iyi olan, kondisyonerleri iyi olan yarışa bir adım önde başlayacaktır.
Sürekliliği iyi olan futbolculara sahip takımlar avantajlı olacaktır. Bu yüzden
futbolcu transferlerinden öte yardımcı ekibin kalitesi bu sene bazı takımları
diğerlerinden bir adım daha ön plana taşıyacaktır.
Fenerbahçe’de kulüp Doktor’u Ertuğrul Karanlık ve
Kondisyoner Alper Aşçı fark yaratan isimlerdi geçen sezon. Bu sezonda
farklarını ortaya koyarlarsa Fenerbahçe’nin en önemli gücü olacaklardır. Aykut
Kocaman’ın yardımcılarıyla irtibatını güçlendirmesi hatta gerekirse artırması
gerek. Bu onları bir adım ileriye taşıyacaktır.
Fenerbahçe bu sene Avrupa’da da devam etseydi (CAS
kararından sonra bu ihtimal de devreye girebilir.) Çok yoğun bir programın
içine girmiş olacaktı. Şu anki kadro bu yoğunluğu kaldıracak kapasitede değildi
ancak kısmen de olsa mevcut yoğunluğu kaldırabilecek kapasitede. Sadece Forvet
hattı eksik gibi duruyor. Niang, Emenike, Güiza, Gökhan Ünal’ın gidişinden
sonra elde sadece Semih, Henri ve Berk kaldı. Özellikle Henri, Niang’ın
boşluğunu kapatabilir mi bu tam bir soru işareti. Niang son vuruşları çok iyi bir
oyuncuydu. Henri’nin birçok özelliği Niang’ın özelliklerine benziyor ancak son
vuruşlar konusunda ancak ilerleyen haftalarda yorum yapabiliriz. Semih’in de
son vuruşları çok iyi ancak mutlaka güçlenmeli. Son vuruşlar konusunda Alex bu
gruba desteğini fazlalaştıracaktır. Bu açığı Aykut Kocaman Alex ile
kapatabilir. Sakatlıklar bu kısımda sorun yaratabilir. Haftada 3 maç yapılacak
olmasından dolayı sakatlıklar ve performans düşüşü olacaktır. İşte bu yüzden
Kulüp doktoru Ertuğrul Karanlık ve Kondisyonerlere büyük iş düşüyor. Geçen sene
bu yükü çok iyi kaldırdılar.
Savunmada büyük değişiklikler oldu. Lugano ve Andre Santos
ile yollar ayrıldı. Orhan Şam, Serdar Kesimal ve Reto Ziegler ile yerlerine
takviyeler yapıldı. Andre Santos’un yerine yapılan Ziegler transferi olumlu
ancak Serdar Kesimal’in hem teknik hem de manevi yönden bir Lugano olamayacağı
da ortada. Serdar Kesimal’in üst seviyelere çıkarılması için zamana ihtiyaç var
ve bu dönem içinde orta sahanın ve yanında oynadığı arkadaşlarının özverisi
şart. Yobo’ya büyük iş düşüyor bu sezon. Yanında oynayacak adamlar Serdar,
Bekir ve Bilica gibi üç adam olunca dikkatini daha çok vermesi gerekecek.
Serdar Kesimal ilk devreyi güzel biçimde kapatırsa Türk Futbolu için de çok
güzel olacaktır. Aynı zamanda yabancı kontenjanını boşaltacaktır. Orhan Şam ise
Fenerbahçe için en kritik adamlardan birisi olacaktır. Kritik etkiyi defansta
oynamasına rağmen orta sahaya yapacağını düşünüyorum. Kritik maçlarda veya
eksiklerin olduğu zamanlarda Orhan Şam ve Gökhan Sağ kanatta harika işler
yapabilir. Böylelikle Sağ kanatta oynayan, sürekliliği fazla olan Mehmet
Topuz’u orta sahanın ortasında kullanabilme imkânı doğacaktır Aykut Kocaman’ın.
Emre’nin sakatlıklarının çok olduğu şu ortamda Mehmet Topuz gibi sürekliliği
fazla olan güçlü bir ismin orada değerlendirilmesi önemli bir seçenek
olacaktır. Bu arada Orhan Şam ve Gökhan Gönül’ün sağ kanatta genç takımlardan
beri bir arada oynamasının verdiği avantajla bir sıkıntı yaşanmayacağını
düşünüyorum.
Orta Saha, Orhan Şam etkisini saymazsak geçen seneye göre
aynı formatla çıkacak. Emre, Selçuk, Cristian, Gökay ve Mehmet Topuz, Orta
Saha’nın göbeğinde geçen seneki performanslarının biraz üstüne koyarak
oynayacaklarını düşünüyorum. Bu grubun istikrarı Fenerbahçe için mevcut maraton
içinde en büyük artısı olacaktır. Orhan Şam-Gökhan Gönül-Mehmet Topuz
organizasyonunu bir köşeye koyarsak geçen seneki gibi Mehmet Topuz sağ tarafta,
Emre ve Cristian/Selçuk ortada ve Dia solda olacak bir formatta çıkmak
isteyecektir Aykut Kocaman. Kazanan sistemi bozacağını düşünmüyorum Aykut
Kocaman’ın. 4-3-3, Aykut Kocaman için büyük bir rüya ve gerçekleştirmek istiyor
ancak bu sene, şu kritik ortamda geçen sene kazanan taktiği bozacağını
sanmıyorum. Stoch, Caner, Uğur gibi kanat alternatiflerinin olması, Alex’in bu
grubu yönetmesi, Dia’nın her iki kanatta da oynayabilmesi, Özer gibi orta sahanın her yerinde oynayabilen bir isim Aykut Kocaman için
önemli avantajlar olacaktır. Özellikle Dia bu sene Fenerbahçe için çok büyük
bir avantaj olacaktır. Henri ve Alex ile kuracağı bağlantı ölümcül olabilir.
Fenerbahçe için bu süreçte altyapıdan kazanımı olabilir.
Berk Elitez, Gökay İravul, Mert Günok önemli fırsatlar bulabilir. Gökay ve Mert
Günok geçen sene bazı maçlarda oynatılmış ve iyi maçlar çıkarmıştı. Mert
Günok’un şampiyonluğa büyük bir katkısı bile oldu. Berk Elitez de forvet
sayısının azlığında Türkiye kupası gibi maçlarda fırsat bulabilir. Bu
fırsatları değerlendirip kendini ispat ederse gelecekte kendisine yer
bulabilir. Bir yandan da gözler Kayseri'de kiralık olarak forma giyecek olan
Okan Alkan’da olacak. Okan’ın performansına göre de Fenerbahçe’deki geleceği
şekillenecektir.
Kale için fazla yorum yapmaya gerek yok. Volkan Demirel
eskisine nazaran çok daha fazla sorumlu oynuyor. Defans ile konuşması, ceza
sahasını olumlu kullanması, oyuna konsantre olması ve reflekslerini yönetme
konusunda her sene daha da ilerliyor. Takım içinde ağabeylik görevini
üstlenmesi ve destek olması çok güzel. Volkan çok büyük değişimler geçirdi.
Mert Günok ve Serkan Kırıntılı ile kalenin emin ellerde olduğunu görmek güzel.
Şampiyonluk ekip işidir. Ekip olmanın ne derece bir getirisi
olduğunu çok iyi göreceğiz. Psikolojik bir savaş olacak. Sinirlerine hâkim olan
psikolojisini iyi yöneten, hedefe iyi odaklanan kulüpler avantajlı olacak. Son
yaşanan şike olayları Fenerbahçe’de yabancısından Türk’üne büyük bir kenetlenme
doğurdu. Geçen senenin bir tesadüf olmadığını göstermek istiyorlar.
Fenerbahçe’nin yıllardır en büyük sorunu olan rehavetin bu olaylar sayesinde
kısmen de olsa rafa kalktığını düşünüyorum. Fenerbahçe kadro olarak istikrarını
sürdüremese de yıllardır en büyük sıkıntısı olan rehavet ve takım oyunu
sorununun önüne geçerek başka avantajlar elde etmiştir. Bu artıların yanına
kondisyon gibi bir artı ekleyebilirse bu kadro Spor Toto Süper Ligin en iddialı
takımıdır. Alex faktörünü ön plana çıkartmıyorum bile.
0 yorum:
Yorum Gönder