Dün oynanan milli maçta, son dakikada kaçan penaltıdan sonra
penaltı tartışmaları ortaya çıktı. Penaltı konusunda herkes yorum yapabilir.
Arda o penaltıyı kaçırabilir. Dün oynanan maçta berabere kalmamızın baş
sorumlusu Arda olamaz bu yüzden!
Penaltı psikolojik savaştır. Soğukkanlı adamlar, kendini
kontrol edebilen adamlar, stresi iyi yöneten adamlar penaltıyı çok iyi
kullanırlar. Ne kadar teknik olduğunun hiçbir önemi yoktur. Önünde kocaman bir
kale vardır en yeteneksiz adam bile o topu kaleye bir şekilde gönderir ancak
sorun hormonlarının sana ne yaptırdığındadır!
Arda dün kafasında bir sürü soru işaretiyle, acabalarla
geçti o topun başına. Penaltı kaçırma olasılığı normal şartlardan fazlaydı. Penaltıyı
kullanış şekli de zaten bunu gösterir nitelikteydi. Arda topun başında
penaltıyı kullanacağı köşeyi bile seçecek vakti yaratamadı. Kafası boş olan
veya kafasındaki karmaşayı yönetebilen adamlar her zaman penaltıları gerektiği
gibi kullanmışlardır.
Dün penaltıyı kullanacak bana göre 2 adam vardı. Ya Mehmet
Topal ya da Umut Bulut kullanacaktı. Bu iki oyuncu da stresten uzaklardı.
Normal hayatlarında da fazla karmaşa olmayan bu adamlar bu penaltıyı çok rahat
kullanabilirlerdi.
Şu yanlış anlaşılmasın, Arda bu penaltıyı gole çeviremedi
diye büyük oyuncu değil diyemeyiz. Baggio da yapamamıştı. İtalya’yı Finale
kadar sırtlamıştı ancak yapamadı. Bunun gibi birçok örnek verebiliriz. Galatasaray’ın UEFA kupası finalinde ilk penaltıyı atmaya kimsenin yanaşmayıp
da Ergün’ün soğukkanlı hali ile kabul etmesi ve atması, keza Galatasaraylıların
yine bir Türkiye Kupası maçında Kadıköy’de 4-4 biten ve penaltılara kalan maçta
penaltı atmaktan kaçınması ve penaltılarda elenmesi ülkemizdeki
futbolseverlerin ilk anda hatırlayacağı örneklerdir. Örnekler yazmakla bitmez
bu konuda.
Penaltı atmak kendini yenmektir aslında. Baggio 1994 Dünya
Kupası Finaline kadar herkesi yendi ama kendini yenemedi. Kendini yenebilen
futbolcular her zaman başarılı olmuşlardır.
0 yorum:
Yorum Gönder